Çiftçiler, kredi borçlarının ertelenmesini bekliyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, hasat sonrası bekleyen kredi taksitlerinin ödeme zamanının geldiğini, çoğu çiftçinin ise kredi vadelerinin geçtiğini bildirerek, “Çiftçilerimiz dört gözle borç erteleme kararını ve kredi borçlarının acil olarak yeniden yapılandırılmasını beklemektedir. Bunu hükümetimizden talep ettik. Bekliyoruz. Bu yapılandırmayı da faizsiz olarak istiyoruz. Bu konuda talep çok fazladır” dedi.

Bayraktar, Birlik Merkezinde düzenlediği basın toplantısında Eylül ayı üretici-market fiyatlarını açıkladı, tarımdaki güncel sorunları değerlendirdi. Eylül ayı sonu itibarıyla çoğu üründe hasadın tamamlandığını, Ekim ayı itibarıyla yeni bir üretim sezonuna girildiğini vurgulayan Bayraktar, “Biz de hasatlara katıldık. 19 Eylül’de Şanlıurfa’da, 23 Eylül’de Edirne’de çiftçilerimizle bir aradaydık. Çiftçimizin durumunu net bir şekilde gördük. Şunu söylemeliyim, çiftçimizin sıkıntıları var. Geçtiğimiz üretim sezonunda, çiftçimiz bir taraftan afetlerle mücadele etti, diğer taraftan da artan girdi masraflarının yükünü çekti. Gecesini gündüzüne katarak çalıştı ama tarlasından, bahçesinden beklediği geliri elde edemedi” diye konuştu.

“Yeterli geliri sağlayamadığı için çiftçimiz borcunu ödeyemedi”
 Yeterli geliri sağlayamadığı için çiftçinin borcunu da ödeyemediğini, yeni üretim sezonunun masraflarını da karşılayamadığına dikkati çeken Bayraktar, şunları söyledi: “Çiftçimiz rahatlatılmalı. Özellikle hükümetimizden beklentilerimiz birkaç yıldır doğal afet geçiren çiftçilerimiz var. Bunların önemli bir miktarda borç stoku var. Üreticimizin bu sezonki kredi borcunun yanı sıra geçen yıldan ertelenen borcu da bulunmaktadır. Bunları, tüm borçların bir hasat sezonunda, defaten ödenmesi mümkün değildir.

Bunun dışında maliyetlerimiz yüksek. Para kazanamayan üreticilerimiz var. Bunlar da borçlarını ödemekte zorlanıyorlar. Eylül sonu Ekim başı gibi kredi vadeleri de geldi. Borçlarını ödeyemedikleri takdirde hepsi icralık olacak. Bugünler çok önemli acil olarak hükümetimizden borçların yapılandırılmasını bekliyoruz. Türkiye’nin her tarafından yoğun bir şekilde çiftçilerimizden talep var. Borçların acil olarak yapılandırılması gerekiyor. Bunu da hükümetimizden talep ettik. Bekliyoruz. Ve bu yapılandırmayı da faizsiz olarak istiyoruz.

Dün söyledik bugün de söylemeye devam ediyoruz. Hasat sonrası bekleyen kredi taksitlerinin ödeme zamanı gelmiş, çoğu çiftçimizin ise kredi vadeleri geçmiştir. Çiftçilerimize, alacaklı kurumlar uyarı yazıları göndermektedir. Kefiller ile asıl borçlular arasında sorunlar her geçen gün artmaktadır. Çiftçilerimiz dört gözle borç erteleme kararını ve kredi borçlarının acil olarak yeniden yapılandırılmasını beklemektedir. Bunu hükümetimizden talep ettik. Bekliyoruz. Bu yapılandırmayı da faizsiz olarak istiyoruz. Bu konuda talep çok fazladır. Acilen çiftçilerimizin borçları faizsiz olarak ertelenmeli ve yeniden yapılandırılmalıdır.”

“Artan girdi fiyatları üretimi tehdit eder hale geldi”
 Artan girdi fiyatlarının üretimi tehdit eder hale geldiğini belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Üretimin sürdürülebilirliği ve verimliliğin sağlaması için başta elektrik, sulama, ilaç, gübre, mazot, yem olmak üzere girdi maliyetleri acilen düşürülmelidir. Özellikle elektrik fiyatları son zamanlarda çiftçimizi çok fazla zorlar hale gelmiştir. En son 1 Ekim tarihinden geçerli olmak üzere üreticilerimizin kullandığı elektriğin fiyatı yüzde 14,9 artmıştır. Tarımda elektriğin kilowattsaat fiyatı 70,2 kuruştan 80,6 kuruşa çıkmıştır. Oysa bu rakam konutlarda 69,3 kuruştur. Çiftçimiz, bu elektrik fiyatıyla, 82 milyon nüfusu, 5 milyon aşkın sığınmacı, mülteci ve yabancıyı, 45 milyon turisti doyurmaya çalışmaktadır. Zaman geçirilmeden tarım ve hayvancılıkta, elektrik üzerindeki yüzde 18’lik KDV sıfırlanmalıdır. Yüzde 1 Enerji Fonu ve yüzde 2 TRT payı kaldırılmalıdır. Çiftçimizin her ay elektrik parası ödemesinin imkanı yoktur. Elektrik tahsilatı hasat dönemlerinde yapılmalıdır.”

“Mısırda piyasada oluşan fiyat, maliyetin altında kalmıştır”
 Mısır üreten çiftçilerin de sorunları bulunduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Piyasada oluşan fiyat, maliyetin altında kalmıştır. Yüzde 30 rutubetli mısır fiyatları serbest piyasada kesintiler düşüldükten sonra 730 liraya kadar gerilemiştir. Bu fiyatlarla üreticimizin tarlada kalması mümkün değildir. Girdi fiyatlarındaki artışa rağmen fiyatın bu seviyelere inmesi üreticimizi mısır üretiminden uzaklaştıracaktır. Piyasa fiyatlarının gerilememesi için mısır hasadı devam ederken, ithalat yapılmasının da önüne geçilmelidir. Fiyat istikrarsızlıkları sebebiyle oluşan üretici zararı mısır prim destekleri artırılarak telafi edilmelidir. Yaptığımız görüşmede TMO Genel Müdürü, üreticiden gelen mısırın tamamını alacağını üreticiyi mağdur etmeyeceğini iletmiştir. Üreticilerimiz fiyatlar daha da düşecek diye panik içinde hasat yapmamalıdır. Üretici ürününü lisanslı depolara koymalıdır. Lisanslı depolar, kurutma maliyetini özel sektör seviyesine çekmelidir. Lisanslı depoya götürülen ürün daha yüksek fiyattan alıcı bulacaktır. Fiyat da lisanslı depolarda sabit olacağı için düşüşlerden etkilenmeyecektir.”

“Sütte ve besi hayvancılığında sorunlar devam ediyor”
 Sütte ve besi hayvancılığında sorunların devam ettiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyle dedi:
“En son 23 Eylül’de Tekirdağ’da Ziraat Odaları Başkanları ve Süt Birliği Başkanlarıyla bir araya geldik, çiftçimizin sorunlarını ele aldık. Buradan bir kez daha dile getirmek istiyorum. Üreticimiz sürdürülebilir bir gelir elde edemiyor. Sektörde kazan kazan yok. Sanayici kazanmaya devam ederken, süt üreticimiz geçimini sağlayamıyor. Üretici de kazanırsa sistem yürür.

Halen çiftçimizin eline çiğ sütte litre başına ortalama 1 lira 83 kuruş geçiyor. Bu fiyatın çok daha altında süt satan üreticilerimiz de var. Sadece biz değil, uzmanlar da söylüyor. Süt/yem paritesi 1,5 olmalıdır diyorlar. Yani üreticimiz 1 kilogram sütle 1,5 kilogram yemi rahatlıkla alabilmelidir. Bugün alamıyor. Parite 1,1 civarında seyrediyor. Süt yemi fiyatı halen 1 lira 67 kuruş civarında. 1,5 paritenin tutturulabilmesi için çiğ sütün litre fiyatı 2 lira 51 kuruşa yükseltilmelidir.

Önümüzdeki aylarda maliyetler daha da artacak. Süt hayvancılığımız için zorlu bir dönem başlayacak. Hayvanların kesime gitmemesi için acilen tedbir alınmalıdır.

 “Beside piyasada neredeyse yaprak kımıldamıyor”
 Sadece süt hayvancılığında değil besi hayvancılığında da ciddi sorunlar yaşanıyor. Piyasa da hayvan alım satımları durağan vaziyette. Hayvan fiyatlarında geçen yıla göre düşüş var. Besilik hayvanını satmak isteyen de kesime gelip hayvanını kestirmek isteyen de memnun değil. Üreticilerimiz, devletin bu duruma el atmasını bekliyor.

Bazı yerlerde yağsız karkas kilogram fiyatı 28-28,5 liraya kadar düştü. Et ve Süt Kurumu yerli hayvanı 32 liraya, ithal hayvanı ise 31 liraya kesiyor ama kesim için çok az hayvan kabul ediyor. Konya ilinde günde 80 hayvanı ancak kesiyor, 56-57 gün de vade yapıyor. Özel sektörde de durum pek farklı değil. Kasaplar hayvanı 28,5 liraya, 1 ay vadeli hem de nazlanarak kesiyorlar. En az 33-34 lira olması gereken fiyatlar, 28 liraya kadar düşmüş vaziyette. Üretici Eylül ayı itibariyle 1 kilogram karkas et sattığında; 2016 yılında 29,18 kilogram yem alabiliyordu. Bu rakam, 2019 yılında 19,11 kilograma geriledi.”

“Besicilikte üreticinin alım gücü her gezen gün azaldı”
“Görüldüğü üzere üreticinin alım gücü her geçen gün azalmıştır ve azalmaya da devam etmektedir” diyen Bayraktar, şunları söyledi: “Önünü göremeyen, ahırına bağladığı hayvanı kesim zamanında kaça satacağını bilemeyen, yem fiyatlarının besi boyunca ne kadar artacağını kestiremeyen üretici, ahırına yeni mal koymakta tereddüt etmektedir.

Üreticilerimiz; Kısa, orta ve uzun vadede ithalatı bitirecek politikalar uygulanmasını, Yem piyasasına müdahale edilmesini, Ahırlarına koydukları hayvanlar için kendilerine besi sonunda üretimi sürdürebilecekleri fiyatın garanti edilmesini (destekler+piyasa müdahalesi ile), Kredi borçlarının faizsiz uzun süreye yayılmasını talep etmektedirler.

“Birçok üründe destek yetersiz kaldı”
 Desteğin, maliyetlerin bu kadar arttığı bir ortamda çiftçi için vazgeçilmez bir unsur olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Bilindiği gibi Tarım Kanunu’nda “bütçeden ayrılacak kaynak gayri safi milli hasılanın yüzde 1’inden az olamaz” hükmü bulunmasına rağmen, desteklerin milli gelire oranı yüzde 0,4’e gerilemiştir. Her fırsatta birçok üründe desteğin yetersiz kaldığını dile getiriyoruz. Çiftçimiz de hükümetimizden daha fazla destek bekliyor. 2019 yılı destekleriyle ilgili kararname henüz yayınlanmadı. Hükümetimizden tarıma verilen desteğin azaltılmamasını, hatta üretimi destekleyecek düzeye çıkarılmasını talep ediyoruz” dedi.

Çiftçinin üretimden vazgeçmesi halinde bu fiyatların aranacağını bildiren Bayraktar, “Üretimi artırmak durumundayız. Bizim bütün gayemiz bu olmalıdır. Her zaman söylediğimiz gibi üretim, üretim, üretim. Tarım sektöründe ve diğer sektörlerde üretimin önündeki bütün engelleri kaldırmamız gerekiyor” diye konuştu. 

Yorum Gönder

0 Yorumlar