Dolu, bitkilerin farklı gelişme dönemlerinde büyüklüğüne
ve çarpma şiddetine göre çiçek, meyve, yaprak, sürgün, dal ve gövdelerde
zararlara neden olabilmektedir. Geçtiğimiz hafta Güneydoğu Anadolu bölgesinde
meydana gelen şiddetli dolu yağışından sonra ekinler kadar meyve ağaçları da büyük
zararlar gördü ve üreticiler büyük kayıplara uğradı.
Konu ile ilgili açıklamada bulunan Harran Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ertuğrul
Güldür; “Dolu yağışından sonra, ağaç kabukları, fidan dal ve sürgünlerinin
kabukları yırtılır, parçalanır veya ezilir. Yapraklar yaralanır veya bitkiden kopabilir. Meyvelerin kabukları
parçalar şeklinde soyulur, ezilir veya yaralanır. Meyvenin ince dal ve
sürgünleri ile çiçek salkımları tamamen veya kısmen bağlantı yerlerinden
kopabilir.
Ülkemizin en büyük fıstık üretim alanlarına sahip
Güneydoğu Anadolu bölgemizde dolu, ağaçların yapraklarında, meyvelerinde, ince
dal ve sürgünlerinde yaralanmalara neden olmuş, meyve salkımı, meyve ve
yaprakta dolu zararı oluşmuştu. Ardından meyveler üzerinde sakız oluşumu
gerçekleşmişti. Bu zararların azaltılmasına yönelik Harran Üniversitesi Ziraat
Fakültesi’nce birtakım araştırmalar yapılıyordu. Uzun süren çalışmalar,
sonuçlarını vermeye başladı.
Ziraat Fakültesi öğretim elemanlarınca dolu yağışından
etkilenen ağaçlar ilaçlanarak koruma altına alındı. Antepfıstığı meyvelerinde ilaçlamadan beş gün
sonra yara yerlerinde hızlı kuruma ve sakızlanma azalması tespit edildi.
Bu şekilde bitkide oluşan yara yerleri, mantar ve
bakteriyel patojenlerin bitkide hastalık oluşturmasında bitkiye giriş yerlerini
oluşturur. Ayrıca Antepfıstığı ağacı, yaralanmalar sonucunda yara yerlerinde
sakız oluşturur. Sakız oluşturma bitkinin yara yerini kapatma için meydana
gelen bir savunma biçimidir. Bu nedenle bitkiler yaralandığında kendilerini
hastalık ve zararlılardan savunmak için ilave bir enerji harcarlar. Bu durum
antepfıstığı meyvelerinin gelişimini ve iç doldurmasını yavaşlatır.
Bu nedenle dolu zararından sonra bitkilere acil olarak
yardım etmemiz gerekir. Öncelikle yara yerlerinden hastalık etmenlerinin
girişini engellemek ve yara yerlerinin kapanması için zarar görmüş yerlerde
hızlı bir kurumanın sağlanması gereklidir.
Dolu zararından sonra yaralanma yerlerinden hastalık
etmenlerinin girişini engellemek, sakızlanmayı azaltmak ve yara yerlerinin
hızlı kurumasını sağlamak için, bitkilerin: 100 litre suya; %70
Thiophanate-Methyl= 60 gr ve %8o Mikronize kükürt=200gr dozlarında pestisit
koyularak dolu zararından hemen sonra ilaçlanması gereklidir. Bu arada
belirtmemiz gerekir ki Thiophanate -methyl
Elma, Armut, Ayva, Vişne, Kiraz, Şeftali, Bağ, Şekerpancarı, Hıyar ve
Kavunda ruhsatlı bir etken maddedir. Antepfıstığında ruhsatı bulunmamaktadır.
Dolu zararından sonra ilaçlanan antepfıstığı meyvelerinde
ilaçlamadan beş gün sonra yara yerlerinde hızlı kuruma ve sakızlanmanın
azalmasını tespit ettik. Bu şekilde üreticilerimizin ürün kalitesini
iyileştirmeyi amaçladık. Aynı zamanda
ülke ekonomisi için faydalar sağlayacağı kanaatindeyiz” diye konuştu.
Fıstığın yanısıra farklı bahçe bitkilerinin üretimi,
gelişmesi veya zararlılara karşı korunmaları konusunda üreticilere her türlü
desteği vermeye hazır olduklarını belirten Prof. Dr. Mehmet Ertuğrul Güldür; “Bu
çalışmanın yürütülmesinde yardım ve desteklerini esirgemeyen Harran
Üniversitesi Rektörlüğüne, Ziraat Fakültesi Dekanlığına ve Bitki Koruma
Bölümüne teşekkür ederim” dedi.
0 Yorumlar